• Bora lidere teşekkürler...

ATATÜRK İLKELERİ

Üst Kategori: Tarihçe Cumartesi, 13 Kasım 2010 tarihinde oluşturuldu

ATATÜRK İLKELERİ :

1- Cumhuriyetçilik.

2- Milliyetçilik.

3- Laiklik.

4- Devletçilik

5- Devrimcilik.

6- Halkçılık

1- CUMHURİYETÇİLİK :

Yeni Türk Devletinin temel ilkesidir. Cumhuriyet, Atatürk devriminin bütün birimlerini temsil eden bir devlet ve hükümet biçimi olarak değiştirilemez ve değiştirilmesi önerilemez bir cevherdir. Yeni Türk Devleti, Türk ulusunun kendi hesabına ve Cumhuriyet adıyla kurmuş olduğu ilk devlettir. Tarih boyunca kurulmuş Türk devletleri hanedan devletleri idi.

Teokratik  bir  monarşiyi  ortadan kaldırarak halk egemenliğine dayanan laik bir Cumhuriyet kurmak, hiç kuşkusuz bir devrimdir. Bu nedenle Cumhuriyetçilik çağdaş anlamda, ulusal egemenlik kavramını da kapsamaktadır. Bu ilkeye göre ulusun tüm bireyleri karar oluşturma ve karar verme süreçlerine katılmalıdır. Özgürlükçü, katılımcı, çoğulcu ve sivil toplumcu demokrasiye giden yol bu ilkeden geçer.

“Türk Ulusunun yaratılış ve şiarına en uygun olan yönetim biçimi, Cumhuriyet yönetimidir.”

Diyen Atatürk bu en büyük eserini Türk gençliğine emanet etmiştir. Atatürk Cumhuriyet yönetiminin altının demokrasi ile, hürriyet ile doldurulmasını istemektedir.

Bunu şu sözlerinde buluyoruz. “Cumhuriyet hür düşünce taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartı ile her hür düşünceye hürmet ederiz. Her yükselmenin ve kurtuluşun anası hürriyettir.” der.

2- MİLLİYETÇİLİK :

Irk ya da din değil, bin yılda oluşmuş bir kültür ortaklığı üzerinde yükselir. Etnik “alt kimlikleri” yurttaşlık bağıyla oluşan “üst kimliğin” doğal parçaları sayar. Bu topraklar üzerinde yaşayan herkesin, ulusun eşit haklara sahip bireyleri olduğu ilkesine dayanır, “Tam bağımsızlığı” uluslar arasında eşitliği ve “Yurtta barış, dünyada barış” anlayışını savunur. Kesinlikle ırkçı, saldırgan ve yayılmacı olmayan; tersine insancıl, barışçı, birleştirici bir içerik taşır. Şu temel kavramları içermektedir :

a) Bağımsızlık : Çünkü hür bir toplum “Ulus” olma sıfatına layıktır. Atatürk “Hürriyet ve istiklal benim karakterimdir.” der.

b) “Egemenlik kayıtsız, şartsız ulusundur. Ulusal egemenlik için canımı vermek benim vicdan borcumdur, namus borcumdur.” Diyerek ulus egemenliğinin önemini belirtmektedir.

c) Atatürk ulusçuluğu gerçekçidir. Tüm dünyada yaşayan Türkleri sever, onların kültürel değerlerinin korunmasını ister. Ancak anavatanı tehlikeye atacak maceraları istemez. Bunun en güzel örneğini Hatay olayında göstermiştir.

d) Yurt Kavramı: “Mi sak-ı Milli sınırları içerisinde kalan toprak ; Türk yurdu, Hiçbir kayıt ve şart altında ayrılık kabul etmeyen bir kütledir.” Sözü Atatürk’e aittir. Türk ulusu bütün fertleri ile “ Kederde, tasada, kıvançta ” ortak bölünmez bir bütündür. Vatandaşlık bilinci esastır. Irkçılığa dayalı bir ulusçuluk değildir. Atatürk “Ne Mutlu Türküm diyene!” sözünden anlaşılacağı gibi “Ben Türk'üm" diyen her vatandaşı Türk kabul eder.

e) Barışçıdır. Atatürk  “Yurtta barış, dünyada barış.” Sözü ile bunu vurgular.

3- LAİKLİK :

Bir anlamda tüm öbür ilkelerinin ön koşulu olan laiklik ilkesi, yalnızca “ din ve inanç özgürlüğü ” tanımına indirgenemez. İnanç özgürlüğü elbette laikliğin doğal sonuçlarından biridir. Ama laikliğin kendisi değildir. Laiklilik devlet düzeninin, bütün toplumsal ilişkileri düzenleyen hukuk kurallarının dine değil, insan aklının ürünü olan bilime dayandırılmasıdır. İnançlara saygılı ama, dinin siyasal ya da kişisel çıkarlara alet edilmesine karşıdır. Bu bağlamda ulus, ülke ve devletin bilim ve akılla yönetilmesi, yönlendirilmesi doğrultusundaki kararlılığın ilkesidir.

4- DEVLETÇİLİK :

Atatürk için devlet, geri kalmışlıktan kurtulmanın ve sosyal adaleti sağlamanın bir aracıydı. Devletçilik özel girişimi esas alır. Ama toplumun genel yararının gerektirdiği her noktada devleti görevli sayar. Karma ekonomiyi destekler. Türkiye’ye has bir olgudur. Uygulamaları ile ilk yıllarda ülkeyi hızlı bir kalkınma sürecine sokmuş, ülkenin kendi ayakları üzerinde duran, bağımsız bir ekonomik yapıya kavuşmasını sağlamıştır.

5- HALKÇILIK :

Bu ilke toplumsal ayrıcalıkların bulunmadığı, sınıfsız kaynaşmış bir toplum yapısını ve özlemini dile getirir. Türkiye’de batıda olduğu gibi çıkarları birbiriyle çatışan sınıfların bulunmadığını ve kalkınmanın bütün sınıfları bir arada zenginleştiren bir kalkınma olması gerektiğini belirtmiştir. Bu ilkenin amacı, yönetimde, siyasette, kalkınmada, gelir dağılımında devlet ve ülke olanaklarının kullanılmasında halkın yararının gözetilmesidir. Emeği yüce bir değer olarak kabul edip sosyal adaleti öngörür. Sosyal adaleti sağlamadan toplumsal barışın kurulamayacağına inanır.

6- İNKILAPÇILIK :

Atatürk’ün yeniliklerini gerçekleştirirken kullandığı yöntemdir. Amaç çağdaşlaşmayı sürekli kılmaktır. Atatürk devrimciliği, değişen koşullara en çağdaş, en ileri çözümler üretmeyi gerektirir. Bulunan en ileri çözümlerin bile zaman içinde değişen koşulların gerisinde kalarak eskiyebileceği bilincinden kaynaklanır. Devrimcilik, devrimin gerçekleştirilen, uygulanan atılımları ile yetinmeyip değişen ve yenileşen dünyada çağdaş kalmasını sağlayan tüm yeniliklerin gerçekleştirilmesidir. Atatürk gençliği; toplumun en bağımsız, ileriye ve değişime en açık kesimi olarak sürekli devrimciliğin idealist gücü sayar.

Atatürk : “Yurt savunması bakımından bu derece ehemmiyetli olan izcilik, ferdi ve Milli Eğitim bakımlarından da o nispette önemlidir.” Diyerek Cumhuriyeti Türk gençliğine emanet etmiştir.

Atatürkçülük demek; Onun eserlerine sahip çıkmak, onları daha ileriye götürmek demektir.

Gösterim: 7164

Arama